Yesim Ersavaş

Mutlu Son Var mı?

Kadın, çok uzun zamandır evliydi ve 4 çocuğu vardı. Eskiden dünya güzeli bir genç kızdı, şimdi aynaya baktığında eskisi kadar güzel görünmediğini düşünüyordu. Annesini küçük yaşta kaybetmesine rağmen kendi çocuklarına çok iyi bir anne olmuştu. Masal gibi bir düğünle evlenmiş ve uzun bir süre çok mutlu bir çift olmuşlardı. Ancak zamanla her evlilikte olduğu bazı sorunlar yaşamışlar, tartışmışlar ancak bir arada kalabilmişlerdi. Uzun bir süredir kocasını eskisi gibi görememekten, onunla yeteri kadar vakit geçirememekten şikâyet ediyordu.

indir (3)“Belki beni eskisi gibi sevmiyordur” diye düşündü, sonrasında tanışma ve evlenme hikâyelerini hatırlayınca bu düşünceleri kafasından uzaklaştırmak istedi. Adam da yoğun çalışıyordu, babası öldükten sonra kral olmuş, yeni topraklar uğruna savaşlar kazanmış, büyük bir ülkeyi ve halkını yönetmeye başlamıştı. “Karım eskiden cıvıl cıvıldı, ne oldu da böyle değişti, benden uzaklaştı?” diye düşünüyordu. Akşam yemeğini yedikleri, bir tek kuş sütünün eksik olduğu büyük masada her zamanki gibi sessizlik vardı. Masa belki doluydu ama eksik olan bir şeyler vardı.

Eveeet, yukarıda okuduğunuz satırlar küçük bir çocukken dinlemeye doyamadığınız külkedisi masalının devamı olsaydı, sizi bu haliyle ne kadar içine çekebilirdi? Bu masalı böyle hatırlamak ya da dinlemek ister miydiniz? Masal böyle devam etseydi, Külkedisi ya da prens olma hayalleri kurar mıydınız?

Masalların genellikle en mutlu an’da bitmesi bir tesadüf mü? Kimse prens ile külkedisinin 40 yıldır evli, 4 çocuklu hallerini hayal etmemiştir sanırım. İçinizden kaç kişi, o masallarda anlatılan mutlu sonu buldu ve hep öyle yaşıyor? Bize daha çocukken öğretilen ve vizyonunu kurduğumuz “mutlu son” gerçekte var mı? Yoksa her şey bir illüzyondan mı ibaret?

Mutlu olmak kadar, mutlu olmamak da bir tercih değil mi? Hepimiz tercihlerimizi yapacak yaşta, özgür bireyleriz. Sevdiğimiz anların hiç bitmemesini, herkesin bizim istediğimiz gibi davranmasını, karşımızdakinin aynı sevecenlikte kalmasını, ya da eskiden olduğu gibi sürprizler yapmasını beklemek aynı Külkedisi masalının o mutlu son’unu dondurmak gibi bir şey değil mi?

Oysaki biz değişiyoruz, çevremizdekiler değişiyor, dünya değişiyor, olaylara yüklediğimiz anlamlar, kısacası her şey değişiyor. Bu şartlar altında değişen, vizyonu genişleyen insanlardan eski davranışları beklemek ne kadar gerçekçi olabilir? Gerçek hayatta da mutlu son’u ancak ve sadece siz isterseniz yaşayabilirsiniz. Bunun için sevdiğiniz kişinin prens ya da külkedisi olması gerekmiyor. Siz karşınızdaki kişiyi nasıl görmek istiyorsanız aslında öyle görüyorsunuz. Bu noktada, isteklerinizi, beklentilerinizi, hayallerinizi ve gerçekte olan ve karşınızda duranı karıştırmamak gerekiyor. Siz sevdiğiniz kişiyle ilişkinize hangi anlamları yüklüyorsunuz ve onunla mutlu olmak için hangi nedenleriniz var? Bir düşünün bakalım.

Sevgiyle, mutlulukla kalın

Post a Comment