Mutlu Son Var mı?
Kadın, çok uzun zamandır evliydi ve 4 çocuğu vardı. Eskiden dünya güzeli bir genç kızdı, şimdi aynaya baktığında eskisi kadar güzel görünmediğini düşünüyordu. Annesini küçük yaşta kaybetmesine rağmen kendi çocuklarına çok iyi bir anne olmuştu. Masal gibi bir düğünle evlenmiş ve uzun bir süre çok mutlu bir çift olmuşlardı. Ancak zamanla her evlilikte olduğu bazı sorunlar yaşamışlar, tartışmışlar ancak bir arada kalabilmişlerdi. Uzun bir süredir kocasını eskisi gibi görememekten, onunla yeteri kadar vakit geçirememekten şikâyet ediyordu.
Yolculuğunuz Nasıl Geçiyor?
Yaşamımıza her gün yeni bir şeyler katıyoruz, aynı bir ressamın boş tuvalini renklerle süslemesi gibi. Aslında hepimiz dünyaya boş bir tuvalle geliyoruz. Yaşam yolculuğunda ilk çığlığımızı attığımız o gün, elimize türlü renklerde boyalar ve fırçalar veriliyor. “Bunları al ve hayatının sonuna kadar, son nefesini verene kadar tuvalini istediğin gibi boya” deniliyor.
Soma’nın Anısına…
Psikologlar öğrenilmiş çaresizlik ile ilgili bir pire deneyi yaparlar. Önce pirenin normal şartlarda ne kadar zıpladığını araştırırlar. Pirenin doğal koşullarda 50 cm zıpladığını görürler. Ardından pireyi yüksekliği 30 cm olan cam bir kavanoza koyarlar ve kavanozun ağzını kapatıp, alttan ısıtırlar. Kavanoz ısındıkça, pire de ısınır ve zıplar, zıpladıkça kapağa çarpar. Pire, bir süre sonra kapağa çarpmamak için 29 cm sıçramaya başlar ve düşer. Pire kavanoza çarpmamak için 29 cm sıçramayı alışkanlık haline getirdikten sonra kavanozun kapağını açarlar. Sonuç ilginçtir. Pire kapak olmadan önce 50 cm zıplarken artık 29 cm zıplamaktadır. Pire bu deneyle 29 cm' den fazla sıçrayamayacağını öğrenmiştir.
NEREYE KOŞUYORUZ?
Saatte 320 km hızla giden bir trende seyahat ettiğinizi düşünün, camdan dışarı baktığınızda gördüğünüz muhteşem bir göl manzarasının tadını ne kadar çıkarabilirsiniz? Hayatı da aynı hızla mı yaşıyorsunuz? O zaman bu acele neden? Nereye yetişmeye çalışıyorsunuz?