Yesim Ersavaş

Duyguların Efendisi Olabilmek

“Bazen elimde bir uzaktan bir kumanda tuttuğumu, kumandanın üzerinde; mutlu, neşeli, üzgün, kızgın, gibi pek çok duyguya ait tuşların olduğunu hayal ediyorum. İhtiyaç hissettiğimde ise uzaktan kumandamın yardımı ile hem kendimin hem karşımdakinin duygu halini değiştirmek istiyorum” diyen danışanımın ilginç hayal gücü ile yazıma başlamak istedim.

duygularin-efendisiYakın gelecekte mümkün olur mu bilemem ama duyguları uzaktan kumanda etmek fikri, itiraf etmeliyim bana da ilginç gelmedi değil. İnsan denilen şu karmaşık varlığı idare etmek gerçekten ne kadar zor. Bırakın bir başkasını, gün oluyor kişinin kendisini bile idare etmesi ne kadar güçleşiyor.

Hepimiz benzer olaylar karşısında farklı tepkiler, farklı duygular geliştiriyoruz. Gün oluyor, çok sakin bildiğiniz birine bakıyorsunuz, sanki içine canavar girmiş gibi davranabiliyor, şaşırıyorsunuz. Hepimiz insanız ve kızdığımız, sevindiğimiz, üzüldüğümüz, heyecanlandığımız, korktuğumuz, mutlu olduğumuz zamanlar olabiliyor.

Nasıl ki her insanda parmak izi varsa, herkesin parmak izi de kendine özelse, hepimizin de duyguları var ve bu duyguları kişiye özel bir şekilde gösteriyoruz. İşte bu kadar benzer ve bir o kadar farklıyız, bu da bizi biz yapan özelliğimiz.

İlişkilerimize ve kendimize zarar vermemek adına duygularımızı kontrol etmeyi bir öğrenebilsek ama nasıl? Duyguları kontrol etmek demek, onları yok saymak, ya da görmezden gelmek anlamına gelmemeli. Tam tersine duygularımızın farkında olmalı, nerede ne zaman ortaya çıktıklarını gözlemeli ve tepkilerimizin neler olduğunu bilmeliyiz. Bize göre normal olan bir tepki bir başkası için normal olmayabilir. Bunda yetişme tarzının, kültürün, eğitimin, çevrenin ve pek çok faktörün etkisi vardır. Duyguların farkına varmak için bazı araçlara da ihtiyaç duyabiliriz, örneğin değerlerimiz, inanç sistemimiz gibi.

Duyguların farkına varılmasını kolaylaştıran en güçlü değerlerden biri bana göre empatidir. Sebebine gelecek olursak, empatinin içinde; her şeyden önce niyetin iyi olması, saygı duymak, ön yargılı olmamak, olumlu düşünmek, affetmeye hazır olmak, iyi bir dinleyici olmak, sabırlı olmak, kendine güvenmek, anlamaya istekli olmak var. “Sen gözlüğünü çıkar, bana ver ben de olaya senin gözlüklerinle bakmak istiyorum” demektir empati. Bu da bizim karşımızdaki kişiyi ya da olayı farklı açılardan görmemizi, duygularımızı frenlememizi sağlar. Bu nedenle empati değerimizi geliştirerek duygularımızı daha kontrollü hale getirebileceğimizi düşünüyorum. Bakış açısı değiştiğinde düşünceler, düşünceler değiştiğinde davranışlar ve tepkiler de değişir. Aslında her şey bizim elimizde, biz izin verirsek biri bizi sinirlendirebilir, üzebilir ya da tam tersi mutlu edebilir. O yüzden duygularımızın efendisinin yine bizler olduğumuzu unutmayalım.

Bu durumda duygularımızı kendimiz kontrol edebileceğimize göre, danışanımın yaptığı gibi “duyguları yöneten uzaktan kumandayı” da ihtiyacımız kalmadığı için çekmeceye kaldırabiliriz, değil mi?

Sevgiyle kalın

Post a Comment