Yesim Ersavaş

DEĞİŞİME VE HEDEFE ULAŞMANIN SİHİRLİ ANAHTARI

İki tohumun hikâyesini bilir misiniz?

Havaların ısınmasıyla beraber toprağın içinde iki tohum hareketlenmeye başlamış.

Tohumlardan biri diğerine: “Köklerimi toprağın derinliklerinde sağlamlaştırmak, yüzümü ise güneşe doğru dönüp büyümek, filizlerimle gökyüzüne doğru uzanmak, tomurcuklarımı bir an önce açmak ve yıllar içinde ulu bir çınar olup, insanlara gölge sunarak hizmet etmek istiyorum” demiş.

İkinci tohum ise: “Benim korkularım var, toprağın derinliklerinde beni ne bekliyor bilmiyorum, bu yüzden köklerimi salmak istemiyorum. Yüzümü güneşe dönsem sıcaklığı belki bana zarar verebilir, ya filizlerimi böcekler yerse? Ya tomurcuklarım açtığında bir çocuk beni koparırsa? Yok, yok burası şu anda çok güvenli, ben en iyisi burada beklemeye devam edeyim. Dış dünyanın emniyetli olduğunu hissettiğim an çıkarım” demiş.

Bu sırada bir tavuk yumuşayan bahar toprağının içinden hareketsiz duran tohumu bulmuş ve bir lokmada yutuvermiş.
Siz hangi tohumsunuz? Cesur olan, her şeye rağmen risk alıp dış dünyaya açılan mı? Yoksa güvenli alanını terk etmeye çekinen, risk alamayan ve önüne gelen fırsatları kaçıran mı?
Eğer birinci tohumum diyorsanız, gerçekten risk alabildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Ancak ben sizin içinizde, sizin de farkında olmadığınız daha fazla potansiyel olduğunu düşünüyorum. İçinizdeki cevherin daha fazlasını ortaya çıkarmaya ne dersiniz?
Eğer ikinci tohum gibiyim risk alamam diyorsanız, emin olun, sizin içinizde de tahmin ettiğinizden çok daha fazlası mevcut.
Peki, bunu nasıl başaracaksınız? Sizi yargılamadan dinleyen, içinizdeki sizi keşfetmenizi sağlayacak bir yol arkadaşıyla, yani bir KOÇ’la.

Hangi kuruyan dalınızın koça ihtiyacı var? İlişkiniz mi yolunda gitmiyor? Çocuklarınızla sorunlar mı yaşıyorsunuz? Yeni bir başlangıç mı yapmak istiyorsunuz? Hedefleriniz var ama nereden başlayacağınızı mı bilmiyorsunuz? O zaman hemen size ve ihtiyacınıza uygun bir koçla tanışın ve hayatınızın sihirli anahtarını elinize alın.

Benim de koçluk maceram; dallarımın kuruduğunu hissettiğim, cesaretimin kırıldığı bir dönemde başladı. Sevgili hocam Hatice Yıldıran sayesinde yaşadığım değişimden o kadar etkilendim ki, koçluğu bir meslek olarak yapmaya karar verdim. Koçluk sayesinde kuruyan dallarım yeşerdi, yüzümü güneşe çevirdim, dallarımı gökyüzüne doğru uzattım, büyümek, ulu bir çınar olana kadar büyümek istiyorum. Yapmak istediğim o kadar çok şey var ki, bunlardan birisi de yazı yazmak.

Bu arada yazmam konusunda bana ilham ve cesaret veren sevgili meslektaşım Şelale Bilgiç Uruk’a da buradan çok teşekkür ederim.
Bundan sonra yazdıklarımı buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.
Haydi, siz de bu arada sihirli anahtarınızı elinize alın, değişime hazırlanın.

Her şey gönlünüzce olsun.
Ruhunuza iyi bakın.

 

 

Comments

  • Şelale
    8 Kasım 2013
    reply

    Sn.Yeşim Ersavaş;
    Aldığınız eğitimlerle deneyimlerinizi harmanlamış olmanızda muhakkak ki değerli hocam Hatice Yıldıran’ın emeği yadsınamaz ancak siz kendi elinizdeki sihirli anahtarı farketmemiş olsaydınız bugün bu yazıyı okuyamayacak ve içimizdeki benin tam olarak ne dediğini duyamayacaktık. Nezaketiniz ve teşekkürünüz için benden de size sonsuz başarı ve teşekkürler. Sevgiyle kalın…

Post a Comment